Dershaneler kapatılıyor mu?

Tartışma kültürümüzün ne kadar eksik olduğu ve bu konuda 20-30 yıl önce ne durumdaysak hala yerimizde saydığımızın göstergesidir; şu son zamanlarda yaşadıklarımız. Herkes bir konuda fikir beyan edebilir. Elbette herkesin bir görüşü vardır. Bir fikrin beyanı beyan edilen konuda taraf olmayı gerektirmez. Her fikir değerlidir ama yeter ki tartışılan konu ile ilgili olsun. Hükümetin dershanelerle ilgili yapmak istediği son tasarruf dershanelerin özel okullara dönüştürüleceğidir. En azından ben böyle anladım. O zaman kıyametin koptuğu nokta neresidir? Dershaneler kapatılamaz, kapatılmamalı şeklinde görsel ve yazılı medyada tartışmalar sürmektedir. Bu durup dururken çıkan bir tasarruf değildir. Dershaneler konusu tartışılmadı bile. Hâlbuki sinyalleri 2-3 yıl önce verilmişti. Bilimsel bir tartışmaya henüz şahit olmadık. Manşetler havada uçuşuyor, televizyonlarda yorumcular kapatılamaz, kapatılırsa şöyle olur böyle olur diyor. Örneğin dershaneler kapatılsın derseniz cemaate karşı muamelesi yapılıyor, kapatılmasın derseniz hükümet karşıtlığı olarak yorumlanabiliyor. Yani dershanelerin varlığının ve yokluğunun neticelerini ortaya koyup bir sonuca ulaşamıyoruz. Teraziye koyduğumuzda varlığı mı yokluğu mu ağır basacak? Değişimden korkan insanlarız hala. Hâlbuki bu konuda hiç tartışamadık, tarafları hiç dinleyemedik. Toplum, direkt yönlendirme yoluyla ikna etmeye çalışılıyor. Tartışmalarda beklenen; gerçeği aramaktır. Ama bu tartışmalarda gerçeği aramak gibi bir niyetin olmadığını görüyoruz!

Dershaneler konusunda toplumumuz da kararlı bir şekilde çok faydalıdır veya çok faydasızdır diyemiyor. Benim gözlemlediğim ise şu şekilde: Dershanelere gerçekten ihtiyaç duyduğu için çocuğunu gönderenler var ama “filanca ile falancanın çocuğu gidiyor ben de mecburen gönderiyorum” diyen de var. “Okul hiçbir şey öğretmiyor, branş derslerinin hocası bile yok” deyip gönderen de var, “bizim sınıftaki çocukların hepsi gidiyor kıracağım saracağım çocuğum ezilmesin” diye göndereceğim diyen de var. Demek ki henüz sağlıklı bir sonuca ulaşamamışız. Vatandaşımızın bir kısmı mecburiyetten bir kısmı gerçekten faydalı olduğuna inandığı için gönderiyor.

Sadece bu konudaki tartışma değil birçok konuda tartışmalar topluma hiçbir şey öğretmiyor. Toplumun değerlendirmesine bırakılmıyor ve sağlıklı bir sonuca ulaşamıyoruz.

Not: Dün 24 Kasım Öğretmenler Günü idi. Ben de bu vesileyle bütün öğretmenlerimizin gününü tebrik ediyor; ilkokuldan üniversiteye eğitim-öğretim hayatımda katkısı olan, vefat etmiş öğretmenlerimi rahmetle anıyor, hayatta olanlara sağlık ve mutluluklar diliyorum.