21-Kasım-2024 19:17:43

Cankoç Medya Kuruluşudur.

$
Suizan ve hüsnü zan

Suizan ve hüsnü zan

Toplumumuzda bulunan en büyük hastalıklardan biriside suizan etmektir. Zan bir şeyi sanma, öyle olduğunu düşünme halidir.

Suizan ise dini terminolojide birinin kötü bir iş yaptığını zannetmektir. Ön yargılı davranmaktır. İşin aslını astarını araştırmadan konuyla ilgili hemen hüküm vermektir. Mesela birinde bir şey görünce onu çalmış olabilir diye zannetmek suizan olur.

Bu konuyla ilgili Ayet ve Hadisler bulunmaktadır ve çok önemlidir. Hadis-i Şerifte buyuruldu ki; “Suizan etmeyin. Suizan, yanlış karar vermeye sebep olur. İnsanların gizli şeylerini araştırmayın, kusurlarını görmeyin, münakaşa, haset ve düşmanlık etmeyin, birbirinizi kardeş gibi sevin, çekiştirmeyin. Müslüman Müslümanın kardeşidir, ona zulmetmez, yardım eder. Onu, kendinden aşağı görmez” (Buhari, Müslim)

Hüsnü zan, “kesin hüküm bulunmayan bir şeyi iyiye yorumlamak, iyiye de kötüye de yorumlanabilecek bir işe, güzel yönünden bakmak” demektir. Peygamber Efendimiz (sav)de:“Hüsnü zan imandandır.” buyurmuştur.

Biz Müslümanların görevi olaylara hüsnü zan ile yaklaşmaktır.

H. Mevlana “Gel gönülden konuşalım, gözyaşı kadar sıcak olsun sözlerimiz, gözyaşı kadar içten ve berrak, usulca süzülsün ruhlarımızdan, teker teker, tane tane; coşkun ırmaklar kadar pak!” der.

Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi oluyoruz. Kulaktan dolma bilgilerle hükümler veriyoruz. Bilgimiz olmadan fikir yürütmek, boşlukta yürümeye benzer ne kadar yürüyebilirsek artık.

Ayetlerde zan ile ilgili bize uyarılar var. Bu konuda çok dikkat etmemiz gerekiyor.

“Ey iman edenler! Zandan çok sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin gizli kusurunuzu araştırmayın ve biriniz diğerini çekiştirmesin” Hucurat (49/12) buyuruyor. Ayette bir kısmı günahtır deniyor. Günah olan zan, iyi kimseye beslenen kötü zandır. Demek ki hüsnü zan etmek (iyi, olumlu, güzel düşünce) uygun görülmüş.

“Hâlbuki kendilerinin ona dair hiçbir bilgisi yoktur. Onlar kuruntudan başkasına uymazlar. Şüphesiz ki kuruntu gerçekten yana hiçbir şey ifade etmez (Zan ile kesin bilgi elde edilmez.)” (Necm 53/28)

Kuran müfessirleri de doğruyu ve yanlışı; açık belirtileri ile seçmeden, iyice gözleyip düşünmeden suizanda bulunulmamasını, bundan kaçınılması gerektiğini söylerler. İhtimal üzerine hüküm vermek insanı büyük veballere sokar. Ancak açık ve net olan durumlarda bu hakka bir ölçüde sahip olabiliriz.

“Onların çoğu, zandan başkasına uymuyor(lar). Zan ise (ilim ve ) gerçekten hiçbir şey ifade etmez. “ (Yunus, 10/36)

“Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönül; bunların hepsi ondan(o ardına düştüğün şeyden) sorumludur.” (İsra,17/36) buyruluyor. Bu ve benzeri ayetler toplumların sağlıklı olması için son derece önem arz ediyor.

Cevap bırakın