Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, 10 Temmuz 2010’da yapılan KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 62’si tutuklu 100 kişi hakkında açılan dördüncü davanın son celsesi de tamamlandı. Dava Gerede’ye sıçradı.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya “FETÖ/PDY üyesi olmak”, “resmi belgede zincirleme sahtecilik” ve “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına zincirleme dolandırıcılık” suçlamasıyla yargılanan tutuklu ve tutuksuz sanıkların yanı sıra taraf avukatları katıldı.
Sanıklardan Mehmet Toker, tutuklu bulunduğu Antalya’daki cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanarak savunmasını yaptı. Gazi Üniversitesi Biyoloji bölümünden 1995’te mezun olduğunu belirten Toker, mezuniyetinden itibaren 2011’e kadar özel dershanelerde öğretmenlik yaptığını anlattı. Dershanelerin kapatılacağı söylentileri üzerine KPSS’ye girmeye karar verdiğini bildiren Toker, sınav öncesinde soruları almadığını ileri sürdü.
Toker savunmasında, “Eğitim bilimlerinin alanı çok geniştir. Sınav öncesi çok iyi hazırlanmak gerekir. Sınavın tekrarlanması ve yüz netten fazla yapan adayların sınava belirli il ve okullarda yüksek güvenlikli olarak alınması, psikolojimi olumsuz etkiledi. Dört ay hiç konu tekrarı yapmadan sınava girmeme rağmen başarılı sayılacak bir puan aldım. Ben eğitim hayatım boyunca başarılı puanlar elde ettim. Tekrar sınava girsem, başarılarımı tekrar edeceğime inanıyorum. Terör örgütü üyesi değilim, hiçbir cemaate üyeliğim yoktur.” ifadelerini kullandı.
Hakkındaki iddiaları kabul etmeyen tutuksuz sanıklardan Hatice Memiş ise 1998’de tarih bölümünden mezun olduğunu söyledi.
2010 KPSS’de 120 doğru yaptığını belirten Memiş, “Yaklaşık 2 yıl boyunca ciddi bir çalışma yaptım. Sınava cemaatle bağlantılı bir dershanede değil, eğitim öğretim hayatına halen devam eden Balıkesir’deki özel bir dershanede hazırlandım. Bunun yanında özel dersler aldım. Tekrar edilen sınavda ise 104 doğru yaptım. İlk sınava girdiğim okul, evime 5 dakikalık yürüme mesafesindeydi. Tekrar edilen sınava ise başka şehirde girdim ve sağlık problemlerim vardı.”diyerek kendisini savundu.
Ege Üniversitesi Kimya Bölümünden mezun olduğunu söyleyen tutuksuz sanıklardan Nurdan Yıldız da iddianamede 3 kez sınava girdiğinin belirtildiğini aktardı.
Yıldız, “İlk iki sınava girdiğimde SGK kaydımdan da anlaşılacağı gibi dershanelerde öğretmenlik yapıyordum. Sınava yeteri kadar hazırlanamadım. 2010’daki KPSS’ye ise hazırlanarak girdim. İptal edilen sınavda 116 doğru, tekrar edilen sınavda 96 doğru yaptım. Sonuç olarak ben sınavda kendim çalışarak kazandım. Soruları daha önceden almadım.” ifadelerini kullandı.
İki sanıkta ByLock tespit edildi
Savunmaların ardından Mahkeme Başkanı Osman Tonta, Bolu Cumhuriyet Başsavcılığına ifade veren Özkan Durmaz’ın beyanlarının dosyaya eklendiğini aktardı.
Durmaz’ın verdiği beyanda, sanıklardan Ali Ülker’in Bolu Gerede’de “emniyet imamı” olduğunu bildirdiğini söyledi.
Sanıklardan ikisinin, FETÖ üyelerinin kullandığı ByLock isimli gizli haberleşme programını kullandıkları belirten Mahkeme Başkanı Tonta, sanıklar Serhat Kulga ve Mehmet Başar’ın ByLock programını kullandıkları gerekçesiyle haklarında kamu davası açıldığını ve bunun, görülen dava dosyasıyla birleştirildiğini ifade etti. Her iki sanık da ByLock programını kullanmadıklarını ifade ederek suçlamaları reddetti.
Duruşmaya, önceki celselerde savunmalarını yapan tutuklu sanıkların ek savunmaları ile devam edildi. Sanıklar, tutuksuz yargılanmak üzere tahliye talebinde bulundular. Sanık savunmalarının ardından, avukatlarının savunmalarına geçildi. Müvekkillerinin kronik sağlık sorunlarının bulunduğunu ileri süren avukatlardan bazıları, sanıkların suçsuz olduklarını savunarak tahliyelerini talep etti. Mahkeme heyeti, uzayan savunmaların ardından duruşmaya yarın devam edilmesine karar verdi.
İddianame
10 Temmuz 2010’da yapılan KPSS sorularının sınavdan önce ele geçirilerek, sanıklara dağıtıldığının belirtildiği iddianamede, sanıklar arasında “cemaat bağı” olduğu, soruların sınavdan önce genellikle bu bağa uygun dağıtıldığına işaret edilerek, profilleri, iş yerleri, aralarındaki mali ve sosyal irtibatları incelendiğinde, sanıkların FETÖ/PDY içinde yer aldıkları kaydedildi. FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in, örgüt mensuplarına yurt dışından medya üzerinden talimat verdiği ifade edilen iddianamede, Gülen’in, devlete sızmayı esas alan konuşması hatırlatıldı.