İkinci Dünya Savaşı sırasında ve onun hemen akabinde İran 1908’den bu yana artık topraklarında petrol çıkan bir devlet olma özelliğini taşıdığından bu yıllarda dünyanın iki kutbu olarak kabul edilen ABD ve SSCB arasında dünyadaki diğer devletler gibi varlık ve de paylaşım mücadelesi veriyordu. Savaşın hemen sonrasında SSCB’nin ağırlığı İran üzerinde etkisini gösterdi ve sosyalist bir parti olan TUDEH’in kurulması meydana geldi. Milliyetçi cephenin desteğiyle 1951 yılında Musaddık’ın Başbakan olarak atanmasıyla yeni birtakım reform hareketleri görülür hâle geldi. En son 1953 yılında Musaddık hükümetinin ABD’ye direnerek aldığı petrolün millileştirilmesi kararı oldu. 19 Ağustos 1953 tarihinde ABD Başkanı Eisenhower onaylı İngiltere ve ordu içinden birtakım kimselerin desteklediği Ajax operasyonuyla Musaddık tutuklandı ve İran’ın kendi topraklarında çıkan petrolü kendisinin işletmesi hayali de suya düştü. Bu tarihten sonra çıkan petrolün işletim hakkının yarısı İran’da olmak üzere çok uluslu bir konsorsiyum kuruldu. 1978 yılının Ocak ayında şah karşıtı ilk büyük gösteriler başladı. Pehlevî Hanedanı’nın ülkede yarattığı sosyo-ekonomik bunalım ve gelir adaletsizliği çeşitli birtakım karışıklıklara sebep oldu. Zengin oldukça zengin, fakir oldukça fakir hâldeydi. 1979 Şubat ayında gösterilere direnemeyen şah ülkeden kaçtı ve bu gösterilerilerin lideri olarak adlandırılan Ayetullah Humeyni sürgünden geri döndü. 11 Şubat 1979 tarihinde de ordunun tarafsızlığını ilân etmesiyle fiilen şah dönemi sona ermiş oldu. 1 Nisan 1979’da da resmen İran İslâm Cumhuriyeti Devleti kurulmuş oldu. Ve o gün bugündür İran rejim ile idare ediliyor.
İran hakkında kitabi bilgileri verdik. Yazı dizimizin bundan sonraki bölümünde Sünni İran nasıl Şii oldu? Sorusunun cevabını yazacağız…