Avrupa’ya hangi gözle bakarsanız o gözün gördüğüne göre konuşur över veya yerersiniz. Maddi gözle bakanlar için “Avrupa mükemmel. Yaklaşık 70 yıldır yani ikinci dünya savaşından sonra hemen hemen hepsi altın çağını yaşıyor. Milli gelirleri üst seviyede. Şehirleri mamur. Gelir seviyesinin en yüksek olduğu On ülkeden Yedisi Avrupa ülkesi. Altyapı, üstyapı sorunları kalmamış. İşlerini düzgün yapıyorlar. Operayla, eğlenceyle, konserlerle, lunaparklarla, göz kamaştıran bahçeleriyle kısaca görsel şovlarla meşguller.”
Manevi gözle bakarsanız “Batının ahlakı rezilliğin de ötesinde. Ailesi çökmüş, genç nüfusu azalmış. Var olanların bir kısmı alkolün, şehvetin ve uyuşturucunun pençesinde. İçini kurtların yediği ve yıkılması mukadder ama görenleri kendisine hayran bırakan görkemli bir ağaç gibi.”
Bizim uğraştığımız dertlerin %10’u bile yok. Kurallarını koymuşlar zamanında. Acımamışlar uygulamışlar. Eğitim ile de desteklemişler. Yaptırımı gören halk eğilmiş, eğitilmiş. Çok imrenecek bir durum yok. Planı, programı yapmış disiplinle uygulamış. Kısa, orta ve uzun vadelere yaymışlar ve başarılı olmuşlar. Herkes işine bakıyor. Duygusallığa yer yok. Kimse kimsenin işine karışmıyor, bilgiçlik taslamıyor. Alanı neyse o işi görüyor. Başarılarının altında çok çalışmalarının, disiplinin, katı kuralların ciddiyetle uygulanması ve ödül-ceza sisteminin birlikte işlemesi var. Kaynaklarını verimli kullanmaları var.
Tepeden bakıyorlar ve insan hakları, ifade özgürlüğü gibi kavramlarla çok kibirliler. Burası bizim kanayan yaramızmış gibi sürekli kaşıyorlar. Bizi yerden yere vurdukları konular bizim toplantılarda da gündeme geldi. Herkes ifade özgürlüğünü kendisi için istiyor. Karşısında ki kutsala istediği gibi sövülebilir. İfade özgürlüğü var. “İslam Dininin Peygamberini terörist gibi karikatürize edilmesi ifade özgürlüğü müdür” diye sorduğunuzda “Papaya moruk diyoruz” diye ikiyüzlü, saptırmaca ve içinde yine hakaret olan bir cevap alırsınız ama tarihindeki bir öcüsünün ismini söylediğinizde kızarıp bozarır, kekeler. Oraya dokunmayın “cıs” diyor yani. “Hapse attığınız gazeteciler var duyuyoruz” derler ama “Siz de gazetecilerin terörle bağlantısı tespit edilse ne yapılır” diye sorduğunuzda “hık-mık” gibi değişik sesler gelir.
Evet, Avrupa birçok konuda önde, birliği sağlam. Zengin. Tartışmaları medenice. İfade özgürlüğü de had safhada. Bizi de aralarına almayı istemiyorlar. İkiyüzlü politikaları hem dini, hem siyasi, hem de tarihi. Ancak görüntüye aldanmama noktasında Avrupa’nın ifade özgürlüğü ve hoşgörüsüne sığınarak! Mevlana Hazretlerinden güzel bir hikâye ile bitirelim.
Bir müritle Mevlâ’na,
Yürürlermiş yan yana.
Kenarda birkaç köpek
Sırt sırta dayamış pek,
Sarmaş dolaş yatarmış.
Mürit hayran bakarmış.
Demiş: — Bakın sultanım.
Ben şunlara hayranım.
Ne güzel bir kardeşlik,
İnsanlara ibretlik! ..
Mevlâ’na gülümsemiş,
Müride şöyle demiş:
— Aralarına kemik
At da gör sen kardeşlik,
Nasıldır belli olur!
Bu muhabbet son bulur…
durmuş
valla diyecek söz bulamıyorum.
erdem
güzel yazılar tbkler abi