AK Parti Bolu Milletvekili Aday Adayı Ömer Baygın, ilk özel röportajını Yenigün’e verdi. Sorulan sorular ışığında önemli açıklamalar yapan Baygın, siyasete AK Parti’den önce başladığını, AK Parti’nin kuruluşuyla ilk günden itibaren AK Parti içersinde olduğunu belirtti.
2002 ve 2011 yıllarında Milletvekili Adayı olması yönünde teklifler aldığını ancak Belediye Başkanlığı görevini bırakmadığını ifade eden ve en doğru zamanın bugün olduğunu belirten Baygın, “Gerede, Bolu, Ankara’dan pek çok büyüğümüz manevi baskı yaptı. Bilgi bir şekilde elde ediliyor ama tecrübe yaşanarak elde ediliyor. Biz bu tecrübemizi ülkemiz, ilimiz ve ilçemiz için kullanmak durumundayız. Bizde aldığımız bu baskıyı dikkate alarak, manevi açıdan da vebalden kurtulmak adına aday adaylığımızı ilan ettik.”dedi.
“Sizce genel merkez mi yerel düşünce mi aday belirlemede etkili olacak?” sorusuna dikkat çeken ifadeler kullanan Baygın, “Karar mekanizması Genel Merkez. Siyasette karar verici olan Genel merkezin etkisi çok büyüktür.”dedi ve “Genel Merkez düzeyinde de bizi tanıyan üst düzey yetkililer açısından hiçbir sıkıntım yok. Tabi ki çok çok özel bağlantılar da olabiliyor. Mesela Genel Sekreterimiz Haluk İpek beyin eşi Geredelidir ve Milletvekilimiz Fehmi Küpçü beyin annesinin çok yakın akrabasıdır. Bu tür özel ilişkiler de bazen çok etkili olabiliyor. Yani 2011 yılındaki seçimlerde de sayın vekilimizin diğer adaylar arasında tercih edilmesinde Haluk İpek beyin çok olumlu katkıları olduğunu hepimiz biliyoruz.”ifadelerini kullandı. İşte o ropörtaj:
15 yıllık Belediye Başkanlığınızın akabinde Milletvekili Aday Adayı olma yoluna gittiniz. Sizi buna iten en büyük sebep neydi?
Siyasette uzunca bir geçmişimiz var. 1989’da Belediye Meclis Üyesi, 1994’de ise Belediye Başkan Adayı olduk. Bu seçimde az bir farkla kazandık daha sonra yapılan yeniden sayımda az bir oy farkla seçimleri kaybettik. 1999 yılında yeniden aday olduk ve seçilerek Gerede Belediye Başkanı olmak nasip oldu. 2014 yılında AK Parti ile yeniden Belediye Başkanı seçildik. 2009 yılında partim tekrar beni aday gösterdi ve yeniden seçildik. Sizin de ifade ettiğiniz gibi Belediye Başkanlığında 15, siyasette 25 yıllık bir tecrübemiz var.
Bizi bu karara iten sebep neydi sorusuna gelecek olursak; Biz siyasete AK Parti’den önce başladık, AK Parti’nin kuruluşuyla ilk günden itibaren AK Parti içersinde olduk. Hatta AK Parti kurulmadan önce Cumhurbaşkanımız ve Kurucu Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan Bey Gerede’ye gelip, parti kuruluşuyla ilgili istişareler yaptığında bizimle de görüşmeler yaptı. Biz de olumlu görüşlerimizi belirttik. 2000’li yılları yaşayanlar şunu hatırlayacaktır; ülkede koalisyon hükümeti vardı, kriz vardı, siyasi kaos vardı, maaşlar ödenemiyor ve ülke ciddi bir sıkıntı içersindeydi. Tüm halk yeni, güçlü bir hükümete, güçlü bir siyasi harekete ihtiyaç olduğunu düşünüyordu. Bu noktada Recep Tayyip Erdoğan ve bir avuç arkadaşı AK Parti’nin kuruluş çalışmalarına başladı.
Gerek 2002 seçimlerinde gerek 2007 seçimlerinde gerek 2011 seçimlerinde Milletvekili Aday Adayı olmam konusunda ciddi baskılar olmasına rağmen ben belediyeciliği tercih ettim. Yerel hizmetlerin o günün şartlarında daha uygun olduğunu düşündüm ve bu 3 seçimde de milletvekilliğini düşünmedim.
30 Mart 2014 seçimlerinde ve öncesinde Milletvekilimiz Fehmi Küpçü Bey benim adaylığa devam etmem konusunda beyanatları vardı. Yine ilçe yönetiminin benim devam etmem yönünde açıklamaları vardı. Ancak 2009 yılında verdiğim “son kez adayım” sözünü tutarak aday olmadım. Bu önemli bir hadisedir ve Türkiye’de örneği çok azdır. Türkiye’de sadece Gaziantep, Kayseri Büyüksinan ve Gerede’de tüm şartlar, hizmetler hazırken, teşkilat ve vekillerin desteği varken Belediye Başkanları aday olmamıştır.
Şimdi geldiğimiz noktada ülkemiz 07 Haziran 2015’de önemli bir seçim yaşayacak. 25 yıllık siyasi tecrübe, 15 yıllık Belediye Başkanlığı ve bu kadar birikimden sonra aday olmamanın bana “görevden kaçmak” şeklinde olduğunu söyleyen Gerede, Bolu, Ankara’dan pek çok büyüğümüz manevi baskı yaptı. Bilgi bir şekilde elde ediliyor ama tecrübe yaşanarak elde ediliyor. Biz bu tecrübemizi ülkemiz, ilimiz ve ilçemiz için kullanmak durumundayız. Bizde aldığımız bu baskıyı dikkate alarak, manevi açıdan da vebalden kurtulmak adına aday adaylığımızı ilan ettik. Biz görevimizi yaptık, aday adaylığı sürecinde de yapmamız gerekenleri yapacağız. Bütün bunlardan sonra karar verecek olan genel merkezimizdir. Genel merkezimiz uygun görüp bizi milletvekili aday listesine koyarsa gücümüzün sonuna kadar koşturup, bilgi ve tecrübemizle 3-0 için çalışacağız. Genel merkezimiz bizi seçmezse ben bize yoğun şekilde yapılan vebal baskılarından kurtulmuş olacağım ve aday gösterilen arkadaşımızı destekleyeceğim.
İl Başkanı Yüksel Coşkunyürek ile uzun süre çalışma fırsatı buldunuz. Sayın İl Başkanı Milletvekili iken hiç milletvekili adayı olacağım demediniz, şimdi Coşkunyürek aday değil siz adaysınız. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Gerede’de çok güzel bir konsensüs var. Partinin kuruluşunda Bolu’da teşkilatlanmayı sağlamak üzere Recep Tayyip Erdoğan Allaaddin Yılmaz ve Mehmet Güner’i görevlendirdi. Bu isimler de Gerede’de teşkilatın kurulması için çalışma yaptıklarında siyasetçi olarak tek ben vardım. İstişareler sonucu birkaç isim belirledik ama Yüksel Coşkunyürek ismi üzerinde durduk. Görüştük, ikna ettik ve Yüksel Coşkunyürek beye AK Parti İlçe Başkanlığı’nı kabul ettirdik. Sonra yönetimi oluşturduk, Mehtap Demirses Burku hanımla kadın kollarını oluşturduk, gençlik kollarını Fehmi Küpçü kardeşimizle oluşturduk. Şunu belirtmek istiyorum; AK Parti’nin omurgasını bu şekilde oluşturduk. Yüksel bey 2 dönem Milletvekilliği görevinde bulundu, gençlik kolları başkanı olarak kendisini ikna ettiğimiz Fehmi Bey 2011 yılında milletvekili oldu. Benim Yüksel beyle de Fehmi beyle de ilişkilerim çok iyidir. Bazı yerlerde Belediye Başkanı ile Milletvekili arasında, Belediye Başkanı ile ilçe arasında sıkıntılar vardır. Ama Gerede’de bu sıkıntıların olmaması için azami gayret göstermişizdir. Bu sıkıntıların olmamasında bizim de hakkımız olmuştur.
2002 ile 2014 yılları hizmet noktasında en yoğun olduğum dönemlerdi. 2002 yılında ısrarla bana “sen ol” dediler, ben Yüksel beyi tercih ettim. 2011 yani son genel seçimde de bana aday olmam noktasında baskılar oldu. Yine düşünmedim. Şu anda belediye başkanlığı sürecim tamamlandı. Bilgi birikimi ve heyecanımla hizmet edebilmek için en uygun zamanım. Akla Fehmi beye karşı aday olmam ayıp olur mu? Sorusu gelebilir. Ayıp olacağını düşünmüyorum. Bu bir bayrak yarışı, beraber yürüdük. 2011’de hatırlanacağı gibi Milletvekili Yüksel Coşkunyürek’ti. Buna rağmen Fehmi Bey aday adayı oldu. Benimle Fehmi Bey istişare yaptığında bunun ayıp olup olmayacağını sordu. Biz kendisine bunun bir hizmet yarışı olduğunu, ayıp olmayacağını ifade ettik. Bugün de yaşça büyük olmamıza rağmen aynısını Milletvekilimiz Fehmi Küpçü Beyle görüştüm. O da bunun bir hizmet ve bayrak yarışı olduğunu ifade etti. Onun için güzel bir aday adaylığı süreci yaşıyoruz.
Sizce genel merkez mi yerel düşünce mi aday belirlemede etkili olacak?
Karar mekanizması Genel Merkez. Siyasette karar verici olan Genel merkezin etkisi çok büyüktür. Benim halk nezdindeki anketlerden en yüksek derecede çıkacağımdan eminim. Temayül yoklamasından teşkilatımızın ve teşkilatlarımızın partisine uzun yıllar hizmet eden kardeşlerine karşı vefasızlık yapacaklarını zerre kadar aklımdan geçirmiyorum. Temayülden de anketlerden de en üst seviyede çıkacağımdan endişem yok. Genel Merkez düzeyinde de bizi tanıyan üst düzey yetkililer açısından hiçbir sıkıntım yok. Tabi ki çok çok özel bağlantılar da olabiliyor. Mesela Genel Sekreterimiz Haluk İpek beyin eşi Geredelidir ve Milletvekilimiz Fehmi Küpçü beyin annesinin çok yakın akrabasıdır. Bu tür özel ilişkiler de bazen çok etkili olabiliyor. Yani 2011 yılındaki seçimlerde de sayın vekilimizin diğer adaylar arasında tercih edilmesinde Haluk İpek beyin çok olumlu katkıları olduğunu hepimiz biliyoruz. Bugünkü 2015 seçimlerinde de Haluk İpek beyin yine akrabası olan Fehmi Bey lehine katkılar vermek isteyeceğini tahmin ediyorum. Ama yüce Allah ne takdir edecekse o olacaktır. Fehmi bey listeye girerse onu destekleyeceğiz, Ali Coşkun bey girerse onu destekleyeceğiz, biz listeye girersek de onlar da bizi destekleyecekler. Kardeşane bir seçim atmosferi yaşayacağız.
Devamı haftaya…