21-Kasım-2024 15:39:22

Cankoç Medya Kuruluşudur.

$
Cumhurbaşkanlığı Seçimleri II

Cumhurbaşkanlığı Seçimleri II

Değerli okuyucular, tarihimizde ilk defa bizim seçeceğimiz Cumhurbaşkanı (aynı zamanda Devlet Başkanı) seçimleri heyecanı devam ediyor. Geçen haftada dediğimiz gibi Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı seçimleri bir imtihandır hem de ağır bir imtihan. Kaldığımız yerden devam ediyoruz.

1960 darbesini gerçekleştirenler Adnan Menderes’i idam ettiler. Ancak O’nun takipçisi olanlar vazgeçmek niyetinde değildiler. Samsun’dan senatör seçilen Prof. Ali Fuad Başgil’in Cumhurbaşkanı olması kesin gibiydi. Bu isim darbecilerin işine gelmiyordu.

Darbecilerin tehdidi neticesinde adaylığı engellendi. Çeşitli ayak oyunlarıyla bertaraf edilen Ali Fuad Başgil senatörlükten istifa ettirildi. “Hayatınızı garanti edemeyiz” cümlesi her şeyi anlatmaya yetiyordu.

Ve Türkiye Büyük Millet Meclisi askerlerin kuşatması altında tek aday olan 27 Mayıs darbesinin generali Cemal Gürsel’i 4. Cumhurbaşkanı olarak seçti. Resmiyette büyük şenlikler yapılırken halkın adayı tehditlerle bertaraf edildi.

Gürsel, 1965’te uzun bir rahatsızlık sonunda komaya girdi, 7 ay kadar süren bir ‘koma’dan çıkmasının artık imkânsız olduğu ve çıksa bile, vazifesini yerine getirmesinin mümkün olmadığına dair bir tıbbî rapor sonunda, dönemin Genelkurmay Başkanı General Cevdet Sunay, 5. Cumhurbaşkanı olarak seçildi.

Türkiye, yine bir diğer askerî darbenin pençesinde idi. 12 Mart 1971 Askerî Müdahalesi’nin. Askerî yetkililer nasıl isterlerse, öyle bir yönetim oluşturulmaya çalışılıyordu.

Dönemin Genelkurmay Başkanı General Faruk Gürler,  Sunay’dan sonrası için ‘aday’gösterilmişti. Genelkurmay Başkanlığı’ndan istifa etmiş, C. Başkanı Sunay’ın kontenjanından senatör seçilmişti. Artık, Gürler, geleceğin C.Başkanı olarak resmî makam ve kuruluşları gösterişli bir şekilde ziyaret ediyordu.

Ama Meclis’te başlayan oylamalar bir türlü netice vermiyordu. Meclis’in üzerinden savaş uçakları pike uçuşları yapıyorlar, Meclis’in camları çatlıyor ve yine de netice alınamıyordu. (Ki, o dönemi anlatırken, Bülent Ecevit, kendisinin de Generaller tarafından ölümle tehdit edildiğini yıllar sonra açıklamıştı.)

Nihayet, eski Deniz Kuvvetleri Komutanlarından emekli general (amiral) Fahrî Korutürk’ün ismi etrafında birleşilmiş ve o, 6. Cumhurbaşkanı olarak seçilmiş, General Faruk Gürler de, -halkın o günlerdeki deyimiyle- gürleyip gitmişti.

Türkiye’nin sağ-sol kavgaları, anarşi-terör yılları içinde kıvrandığı, koalisyon hükümetlerinin ardı ardına kurulup devrildiği, yenilerinin kurulduğu ve halk kitlelerinin ekonomik açıdan yokluklar ve pahalılık ateşi içinde çaresiz kaldığı,  şeker, un, pirinç, akaryakıt gibi zarurî ihtiyaç maddeleri için bile, saatlerce değil, günlerce kuyruklarda beklediği ve meşhur deyimle ‘70 sent’e muhtaç olduğu  ve Lüksemburg Dukalığı’ndan 10 milyon (evet; yanlış okumadınız, sadece 10 milyon dolar) borç almak için anlaşma imzalandığı zaman, bunun haber olarak medyadan sevinçle duyurulduğu yıllar…

1 Yorumlar
orhan

Ben sayın gül ün devam etmesini isterdim.. erdoğan a oy vermeyi düşünmüyorum.

Cevap bırakın