$
€
Dünya 1900’ların başlarında petrolü keşfetti ve hammadde olarak sanayileşmenin en önemli ürünü oldu. Sanayileşemeyen Osmanlı Devletinin elinde ki petrol bölgeleri acımasızca Osmanlıdan alındı. Ülkemizin dört bir tarafındaki petrol yataklarına sahip ülkelere bakın hepsi Osmanlı Coğrafyasındaydı. Dünyanın sayılı dört-beş ailesi acımasız bir ameliyatla bu toprakları elimizden aldılar. Yapılan ameliyatta milyonlarca insan öldü. Yüzbinlerce sakat, yüzbinlerce yetim ve öksüz. Sağlıksız, cahil bir toplum meydana getirildi. Karnını bile doyurmaktan aciz bırakılan insanlar ne petrolü bilirdi ne de değerini. Ameliyatı gerçekleştirenler cetvelle haritalar çizdiler. Açın dünya haritasını en düzgün sınırlar bizim coğrafyamız ve bağlantımız olan Afrika ülkelerinin sınırlarıdır. Osmanlıyı hasta adam diye diye ameliyat masasında canlı canlı kesenler bugün Osmanlının hasta haline bile muhtaçlar. Çünkü bir tabur askerle sükûneti sağlayan Osmanlı ve adaletiydi. Bugün herkes ona muhtaç durumda. Türkiye ne zaman dev adımlar atsa attığı adımları durdurmak için küresel oyunlar oynanıyor. Bizi bizim içimizdeki dindar! insanlarla vurmaya kalktılar. Mücadele devam ediyor. Mücadele hiç bitmeyecek. Çünkü bu Hak ile Batılın mücadelesi. Bize düşen çok çalışmak. Çalışanlara yardımcı olmak, dua etmek. Görüyorsunuz değil mi petrol fiyatlarını nasıl dibe vurdurdular. Türkiye kendi petrolünü çıkarmak için canhıraş çalışırken bir anda çıkaracağımız petrolün fiyatı dibe vurdu. Bir taşla kaç kuş vuruldu. Rusya, İran, Türkiye. Sisteme inatla direnenler vurulurdu. Hizaya gelmiyoruz, dolarla oynuyorlar, hizaya gelmiyoruz faizle vuruyorlar. Ticaret yaptığımız bütün ülkeler ateş içersinde bırakıldı. Herkese mesaj veriyorlar. Aklınızı başınıza alın diye. Ama bu süreçte millet bir şey öğrendi. Düşman aklında büyük akıl İngiltere, yardımcıları Fransa, Almanya. Herkes nihayet öğrendi. Ortakları İsrail, Amerika ise tetikçi rolünde. Türkiye zor günlerden geçti, geçiyor, geçecek. Yenile yenile yeneceğimiz büyük bir zafer geliyor. Bu zaferi vaat eden ne bir insan ne de bir devlet. Bu zaferi vaat eden Allah Azze ve Celle. Oyun kuranların en mükemmeli. Bütün oyuncuları yerle yeksan edecek yegâne güç.
Gördüğünüz üzere ne yaparlarsa olmadı, Türkiye masaya oturdu ve bütün gücüyle pastadan payını istiyor. Kendisi için değil sadece bütün mazlumlar için istiyor. Bütün gözler bu masaya cebren oturan uzun adamda. Sistem çürüdü ve kokuştu. Yeni dönemin aktörleri sistemi de değiştirmek istiyor. Başkanlık sistemi basit algılanıyor, yeni anayasa küçümseniyor. Bu ülkede kurulacak başkanlık sistemiyle bence bir devrim gerçekleşecek. Merak etmeyin Başkanlık sistemi kötü bir şey olsaydı zaten bize bu sistemi kuran güçler bizi bize bırakmazlardı. Bizim için kötü olan ne varsa bu ülkenin başına bela edildi. Enerji koridorları bu topraklardan geçiyor ve bize ölesiye muhtaçlar. Sorun ise bize muhtaç olduklarını belli ederek diz mi çökecekler yoksa biz her şeyi biliriz, biz güçlüyüz, siz bizim sömürgemizsiniz diyerek tepe tepe mi kullanacaklar? Bu sorunun cevabı ise 2023’ten önce belli olur. Yapacağımız tek şey sonsuz bir sabır.
