$
€
MHP’li Meclis Üyesi Muhsin Ayeroğlu, Ankara’ya verilen suda Gerede’nin tahsis hakkının olduğunu iddia etti. Bunun üzerine Belediye Başkanı Allar, Gerede’nin Ankara’ya giden suda değil Tekke Dere Barajı’nda su tahsis hakkının olduğunu söyledi.
İddiasında ısrar eden Ayeroğlu, “Ben sorumluluğumu attım.”dedi.
Bu konuşmadan sonra Allar, “Tahsisle ilgili elimizdeki mevcut belgeler belli, şu anda kasamızda duruyor. Bizim bilmediğimiz bir belge var mı? Elinde belge varsa bize getir, bizim elimizi güçlendirirsin, söke söke suyumuzu alalım ve sana minnettar oluruz.”diye konuştu.
Cuma günü gerçekleşen Meclis toplantısında Gerede Belediye Başkanı Mustafa Allar ile MHP’li Meclis Üyesi Muhsin Ayeroğlu arasında zaman zaman gergin diyalog yaşandı. İşte ikili arasında geçen o söz düellosu;
AYEROĞLU; “Ben daha önceki toplantılarda Ankara’ya verilen suyu dile getirmiştim. Ankara’ya giden sudan 70 bin nüfusa yetecek su tahsisimiz var demiştim. Bu hususta bilgilendirme alamadık.”
ALLAR; “Bize su Tekke Dere Barajı’ndan gelecek, Ankara’ya giden sudan değil.”
AYEROĞLU; “Tekke Dere Barajı’ndan su 2030 yılında gelir.”
ALLAR; “Tekke Dere Barajı’ndan suyun 2030 yılında geleceğini nereden biliyorsun? Bunu neye göre söylüyorsun?”
AYEROĞLU; “Benim tahminlerime göre 2030 yılında gelir”
ALLAR; “Tahmin diye bir şey yok. 2022 yılı sonunda Tekke Dere Barajı’nın su tutması öngörülüyor. Bize suyun ulaşması da 2023 yılında olur, en geç 2024 yılında suyu Gerede’ye ulaştıracağız. ”
AYEROĞLU; “Ankara’ya giden sudan hazır hakkımızı alalım, olmazsa oradan da alalım.”
ALLAR; “Sen doğru bilgiye sahip değilsin. Önce doğru bilgiye sahip olman lazım.”
AYEROĞLU; “Bilgiye sahip olmasam zaten konuşmam. 70 bin nüfusa yetecek su tahsisi Gerede’nin Ankara’ya verilen suda var.”
ALLAR; “Ankara’ya verilen suda tahsisimize ait bilgi, belge nerede?”
AYEROĞLU; “O tarihte ben oranın malzemesini verdim. Ben bir şey demiyorum, ben sorumluluğumu attım.”
ALLAR; “Sen niye sorumluluğunu atacaksın. Çık belgesini ibraz et. Biz de gidelim hep beraber hakkımız olan suyumuzu alalım. İbraz et belgesini, öyle bir durum yok, sen yanlış biliyorsun.”
AYEROĞLU; “Ben Gerede olarak Ankara’ya giden suda tahsis hakkımız var diyorum.”
ALLAR; “Ben de söylüyorum; tahsis durumu söz konusu değil.”
AYEROĞLU; “Sonradan değişti o zaman. İş yapılırken vardı. İşe başlanırken bu şekilde anlaşma yapılmıştı. Ben malzeme verirken oradaki mühendisle görüşüyordum.”
ALLAR; “Orayı yapan mühendis bunu bilmez. Tahsis hususunu DSİ Genel Müdürlüğü bilir. Tahsisle ilgili elimizdeki mevcut belgeler belli, şu anda kasamızda duruyor. Bizim bilmediğimiz bir belge var mı? Elinde belge varsa bize getir, bizim elimizi güçlendirirsin, söke söke suyumuzu alalım ve sana minnettar oluruz. Benim bildiğim, kağıtta yazılı olan şu; bizim Ankara İçmesuyu Gerede Sistemi Projesi’nden tahsis durumu söz konusu değil. Bizim Tekke Dere Barajı’ndan tahsis hakkımız var. Tekke Dere Barajı’ndan alacağımız 300 lt./sn. suyun 150 lt./sn.’lik kısmı Deri OSB’ye, geri kalan yarısı da içme ve kullanma suyu olarak tahsis edildi. 70 bin değil 150 lt./sn. su 150 bin nüfusa yetebilecek miktardır.”
