Türlü sıkıntılar içerisindeyiz, kimimiz hayatın sığdıramadıklarına, kimimiz geçip giden zamanın ardından dur diyemediklerimize yanıyoruz kimimizde bir parça ekmek bulamayışına, hasta hane köşelerinde bir çare bekleyişine yanıyor. Türlü türlü de olsa yangınlarımız gönül olunca içinde derdin büyüğü küçüğü olmuyor, gönül yanıyor bir kere. Bir gün bitiyor bir gece başlıyor ama nasıl? Gece hepimiz için aynı gece, aynı gökyüzü altında birbirinden farklı milyonlarca hayat, milyonlarca hikâye… Geceye kimilerimiz umutları için, kimilerimiz sevdaları için, kimilerimiz pişmanlıkları için, kimilerimiz yarına karnını doyurabilmek için, kimilerimiz ertesi gün çocuğunun eline harçlığını nasıl verebileceği için, kimilerimiz ağrılarının geçmesi için dua ediyor. Sağlık ve ekmek kavgası girince işin içine diğer sıkıntılar bencillik gibi gelse de gönül hepsinde de yanıyor neticede. Allah hepimize yollar çizmiş nereden yürüyeceğimiz ise bize kalmış elbette ama unutmayalım ki Allah kimseye kaldıramayacağından fazlasını yüklemez. “La tahzen innallahemeana (Üzülme Allah(cc) bizimle beraberdir.) Tevbe Suresi 40.Ayet” Allah kulu sınar aksi düşünülemez bu tür aksi düşüncelere kapılıp ne dünyamızı ne ahiretimizi yabana atmayalım. İmtihanda olduğumuzu bilelim, samimiyetle tefekkür edelim, sabırlı olup beraat edelim.