Gerede patentli ballar Türkiye piyasasında önemli bir yer edinmeye başladı. Türkiye’nin dört bir yanına satılan Gerede balı ilerleyen yıllar için umut veriyor. Ancak ilçedeki sektör temsilcileri bal üretiminde bir takım sıkıntıların olduğunu kaydediyorlar. Gerede’de bal üretimi gerçekleştiren isimlerin başında gelen Mehmet Şimşek, “40 bin ton üretime karşı 50 bin ton tüketim olan Türkiye bal ithal etmiyor. Aradaki 10 bin ton fark sahte ürün ve kaçak olabilir.”dedi.
Türkiye sahip olduğu iklim şartları, florası ve biyolojik çeşitliliği sayesinde bal üretimi açısından en şanslı ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre geçtiğimiz yıl yaklaşık 95 bin ton civarında bal üretimi gerçekleşti. Ancak arıcılıkla uğraşan sektör temsilcilerine göre Türkiye’de geçen yıl gerçekleştirilen toplam bal üretimi 35-40 bin ton seviyelerinde.
Türkiye’de bal üretiminin 35-40 bin ton seviyelerinde olmasına karşın tüketimin yıllık 50 bin ton civarında olduğuna dikkat çeken sektör temsilcileri, aradaki yaklaşık 10 bin tonluk bal açığının nasıl temin edildiği konusundaki soru işaretlerine dikkat çekiyor. İşin özü, Türkiye’nin ciddi boyutta bal ithalatı olmadığı için aradaki 10 bin ton civarındaki bal açığının nasıl kapatıldığı sorusu akıllara kaçakçılık ve sahte ürün iddialarını getiriyor.
Gerede’de bal üretimi gerçekleştiren isimlerin başında gelen Mehmet Şimşek, bu konuyu şu cümlelerle özetliyor: “Türkiye’de 35-40 bin ton bal üretimi varken tüketimin 50 bin ton seviyelerinde olması ve Türkiye’nin bal ithalatının olmaması adeta bir havuz problem gibi.
Zaman zaman televizyon kanallarında ve farklı mecralarda kilosu 8-10 TL’ye satılan ballar herkesin dikkatini çekmiştir. Hatta kampanya dahi yapılan bu ürünlerde 8 kilogram bal 100TL’ye satılırken yanında takı seti ya da saat gibi bazı aksesuarlar da hediye olarak sunuluyor.
Amacımız kimseyi suçlamak ya da zan altında bırakmak değil. Ancak arıcılıkla uğraşanların bal üretim maliyetlerinin 8-10 TL’den başlayıp 15-20 TL’ye kadar çıktığını belirttiği bir ortamda söz konusu fiyatlara satılan bazı ürünler tüketicilerin aklına ister istemez gıda güvernilirliliği konusunu getiriyor. Tabii ki fiyat, bir gıdanın kalitesi açısından tek kriter olmamalı.”
Bal üretmek pahalı
Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tıpkı tarım sektörünün diğer alanlarında olduğu gibi yüksek mazot fiyatları ve buna benzer birçok girdi maliyetindeki aşırı fiyat artışları arıcılar ve bal sektörü açısından da rekabet avantajını ortadan kaldırıyor.
Dünyada yıllık 1 milyon 300 bin ton civarında bal üretimi gerçekleşiyor. Türkiye’nin bu üretimdeki payı yüzde 3 civarında. Dünyada yıllık kişi başı bal tüketimi 183 gr seviyelerinde. Türkiye’de bu rakam 650 gr civarında. Almanya gibi ülkelerde ise yıllık kişi başı bal tüketimi 1,5 kg. Aslında Türkiye’nin bal tüketiminde daha gidecek yolu var.
Bal konusu çok hassas ve önemli. İnsan sağlığı açısından çok değerli bir gıda ürünü olan balda tüketimin artırılması için denetim ve gıda güvenilirliğine yönelik soru işaretleri ortadan kaldırılmalı. Arıcılık ekonomik açıdan da stratejik bir sektör. Bugün bitkisel üretimdeki kaliteyi belirleyen ana unsurlardan birisi mevcut arı nüfusu. Bunun yanında bal, üretimde verimliliği artırarak ihracat potansiyeli yaratılabilecek bir alan. Ancak bu fırsatları değerlendirmek için doğru üretim politikası ve girdi maliyetlerinin aşağıya çekilmesini sağlayacak adımlar atılması şart.