Hep üstünde durduğum devir konusu, kimimize göre şimdiki zaman. Teknolojinin ilerlemesi, insanların başkalaşması, Batı özentiliği gün geçtikçe bir üst sürümleriyle karşımıza çıkmakta. Evet, teknoloji çağı harika, bu rahatlık muhteşem fakat her şeyi dozunda ve iyi kullanmak gerekli olduğunda. Gelelim bu çağın alt dallarından vazgeçilmezimiz olan sanal aleme. Sanal ortamdan kastımız olan facebook, twiter, instagram vs. en popülerlerinden ve arkasında daha birçoğu. Sosyal alanları yararlı ve gerekli kullanmak güzel. Öyle çok hayatımız yaptık ki bu alanları mesele o aslında. Tanıdığım çok kişi var etrafımda, siyaset nedir, orada asıl amaç nedir? Memlekette neler oluyor, olan bitene kimler, neler sebep oluyor? Sanal ortamda tüm bunlara yorum yapan çoğu kişi tüm bu sorulardan bir haberler aslında. Ve kendilerini illaki o olaya dâhil etme ve çok biliyormuşçasına yorum yapma çabasındalar. En basitinden yeni kutlanılan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız üzerine yapılan kutlama yorumlarında olduğu gibi, yazanların çoğu Cumhuriyet ruhunu belki de bilmeyenler. Demem o ki insanlar sanal ortamda bir o kadar duyarlı, bir o kadar ilgili ve özellikle bir o kadar da saygılı ve sevgililer ki bu durumlarına şaşırmamak elde değil. Yolda gördüğünde selam vermekten, evine misafir olduğunda sohbetten, büyüğe hürmetten, çocuğa sevgiden, muhtaca el uzatmaktan bir çare olan sanal âlem kuşları ne yazık ki bu halleriyle gülünç durumdalar ama bundan da bir haberler. Millet olarak bu sanallık bizleri meraklı, ayıp arayan kişiler yaptı. Bunları abartmıyorum çünkü birçoğumuzun tek gayesi olmuş durumda bu haller. Kim nerede ne yapıyor, ne yiyor araştırmalarını en başta kendi hayatlarımıza çevirsek eminin daha verimli olmuş oluruz. Bunların içinde kendimizi bulmak çok zor haliyle insanlara inanmakta. Yalan dünyaya benzer gideriz, kimse gerçek değil.